17 Mart 2015 Salı

Çeyiz Alışverişlerimm :)

Geçenlerde baldan tatlı bi mail aldım, evlenecek olan ve sevgilisinin adı Samet olduğu için bloguma oldukça ilgi gösterdiğini söyleyen bu şeker çeyiz alışverişi yaparken nelere dikkat ettiğimi ve aldıklarımından mutlu olup olmadığımı sordu. Ben de bi toparlama yaptıktan sonra bunu yazmaya karar verdim. 
İşte nacizane benim kullandığım ve memnun kalıp/kalmadığım bazı şeyler;

İlk sırayı aldığım pişman olduğum bir ürüne vermek istiyorum; tost makinesi !
Korkmaz A 329-06 Tostkolik Tost Makinesi

 

Korkmaz marka olarak iyi bir marka, ütünün kullanımından bir şikayetim yok. Lakin temizlemesi başa bela. İçi açık renkli ve seramik olduğu için kiri çok gösteriyor. Tosttan akan yağlar aralara iyice yer ediyor. İçi siyah olan tost makinelerini temizlemek gibi düşünnmeyin. Makineye atmak, sivri bişeyle ovalamak, saatlerce sıcak suda bekletmek çare etmiyor. Telle ovalamak başarılı bir çözüm yolu oldu. Buna rağmen çıkmayanlara içinse aseton tek çare!
Ama siz her tosttan sonra makineyi temizleyip öyle kaldırıyorsanız o zaman tavsiye ederim, çünkü görüntüsü çok şık. Ben de ona aldanıp almıştım :) 


Tamamını temizlemesi 1saate mal oluyor, ağrıyan kollar ve şişmiş parmaklar da cabası tabi :)
Uğraşmayı seviyorsanız tam size göre :)))


Bir başka Korkmaz markasıyla devam etmek istiyorum
Korkmaz A367-01 Çay Makinesi


Ben de gördüğümde renklerine tutulmuştum. Karar vermek zor olsa da sarısını alıp çıktım. 
Çay kısmında hiç bir sorun yok, hala sorunsuz bir şekilde çalışıyor hatta güzel de çay demliyor. Bitki çayı demlemek için ayrı bir ısı ayarı bile var. 
Fakat ben kahve kısmından memnun kalmadım. Kısa bir süre sonra bozuldu. Bir ara kendiliğinden çalışmaya başlasa da yine bozuldu. Baktım çalışmaya da niyeti yok gidip yeni bir kahve makinesi aldım. Şuanda tezgahta bir gün çalışır umuduyla  çiftli olarak yer kaplamakta :))
Servise götürmek de bir çareydi tabi ama ben yapmadım.



Bir başka memnun olmadığım ev aletiyle devam ediyorum;
Ankastre Ocak !!!!
Bosch Serie | 6 PPQ716B2E1
Evime gelen herkes ankastre ocaktan illet ettiğimi bilir. Yeni evlenecek ya da evini yenileyeceklere de tavsiye etmediğim tek şey bu olabilir. 


Görüntüsü inanılmaz şık duran bu ankasre ocağın kullanımı çok rahat olmasına rağmen temizlenmesi tam bir felaket ! Yemekten sonra 20-25 dakika sadece ocağı temizlemekle geçiyor, hele bir de kızartma yapıldıysa bu süre daha da uzuyor tabi. 
Ocağın zemini bir türlü alındığı gibi parlak durmayan siyah sert temper camdan oluşuyor. Üzerlerinde bulunan döküm ocak gözleri de yapısı gereği temizlenmiyor. Döküm oldukları için yağı bir kere çekti mi bir daha çıkmıyor. Hiç bir temizlik malzemesi ve temizleme şekli kar etmiyor. 
Ortadaki wok tavasında çok rahat kızartma yapabilmeme rağmen taşınırsam asla götürmeyeceğim ilk şey bu lanet ocak.

 

Bir ara bu sorunun markayla alakalı olduğunu düşündüm. Fakat babamın evindeki ocak aynı böyle döküm ocak gözleri olan Franke marka bir ocakta da bu sorunu gördüm. Ayrıca bir arkadaşımın da Gaggenau markalı aynı tipte bir ocağı var o da benimle aynı sorunları yaşıyor. 
Eski tipteki çelik veya yeni çıkan seramik görünümlü beyaz ocakların daha kullanışlı olduğunu düşünüyorum. Ocak gözleri de ne olursa olsun asla döküm olmamalı.
İnternet sitesinden baktığınız zaman her ürüne yazdıkları gibi kolay temizleme yazıyorlar fakat iş başa düşünce hiç öyle olmuyor. O yüzden aldanmayın, kullanıcı yorumları başarılı olan ürünleri tercih edin :)


Memnun olduğum şeyler de var tabi :)
Yine Bosch Serie 6 | DWK097E50
Davlumbazı dolapların içinde çok fazla yeri delmemek adına bacasız taktırdık. Genel olarak insanlarda bacasızlara bir önyargı olsa da ben memnun kaldım. Tabiki bir restoran gibi 7/24 açık değil ocak ama yinede hatırı sayılır bir misafir yoğunluğumuz olmasına rağmen çekim gücünde bir sorun yok. Altı ayda bir içerisindeki filtreyi satın alıp değiştiriyorsunuz. 

 



Memnun olmadığım bir başka şey de annemin almış olduğu benim de hayır diyemediğim tencere takımıydı. 
Cem markalı bu tencere seti bana ucuz etin yahnisi yavan olur dedirtti. 
İç yüzeyi o kadar ince bir malzemeden yapıldı ki daha ilk aylarda soyulmalar başladı. 
Ben de hepsini topladığım gibi anneme götürdüm, kendime de pespembe bir tencere takımı aldım  :))
İç yüzeyi seramik olan beyaz tava-tencere alacaksanız yapısının tırtıklı olmasına dikkat edin. Pürüzsüz olanlar soyulmaya daha meyilli oluyorlar malesef. 



İyi ki almışım dediğim şeyler yok mu elbette var; 
mesela bu kahve makinesini aldığım için her gün ne iyi yapmışım diyorum. Türk kahvesi dışında her kahveyi yapıyor. Bir daha alsam bir daha aynı makineyi alırım o derece :)


Bozulan Korkmaz çay makinemi yaptırma aşaması çok uzayınca ben de hemen gözüme daha önceden kestirdiğim çay makinelerini araştırmaya koyuldum. Arçelik İnlove K3286. Açıkçası hiç işlevine bakmadım, bunu görüntüsü bana çok tatlı geldiği için bunu tercih ettim. Ee tabi sarı bir makineden sonra bu beyazlık bana temiz gelmedi değil :) 
Şunu net söyleyebilirim ki makine aşırı akıllı, çayı kendi kendine demliyo bi kere :)) Evde benden akıllı cihazlara pek fazla tahammülüm yok açıkcası ama aldım bi kere :) zaten çözmem neredeyse bir haftamı aldı. Hazne ayarları falan var nasıl istersen o ölçüde demliyor. Yeşilçay, siyahçay, mama ve özel olmak üzere 4 ayrı sıcaklık ayarı var. Böylelikle çayı çok sıcak kaynar şekilde içmek istemeyen misafirlerinize o şekilde servis edebilirsiniz ;) Bebeği olanlar için de mama sıcaklığı olması çok hoş bence. Ama bence makinenin en bomba özelliği elektrikler gittiği zaman çalışabiliyor olması !! Ben de ilk duyduğumda inanamadım ama gerçek :) Altında bir pil haznesi var ve elektrik olmadığı zaman bile çaysız kalmıyorsunuz ;) 
Bu kadar fonksiyonel bir makinenin kendi kendini temizleme özelliği olduğunu da söylememe gerek yok herhalde :)))
Demiştim benden akıllı cihazları sevmem diye, haklıymışım dimi eheheh :))


Ardından bozulan kahve makinem için de bir arayışa girdim ve klasik arçelik telvemden almak istemedim. Yeni çıkan bir şey olsun istedim. Arzum'un okkasına baktım ama biraz fazla büyük geldi bana makine olarak o yüzden almadım. Bir de bütün kahveler, restoranlar Arçelik'i tercih ettiğine göre demek ki biraz daha uzun ömürlü veya kullanışlı olmalı diye düşündüm. Bu araştırmaları yaparken Beko'nun kahve makinelerine rastladım ve resmen şok oldum! Bu kadarı da olmasın artık dedim, benzetmenin de bir usulü var bana göre, bu biraz ayıp olmuş sanki :)


Neyse sonuç olarak aslında kesinlikle ikili bir makine almak istiyordum fakat beğendiğimin ikilisi yoktu o yüzden şimdilik tekini aldım çıkınca ikilisini alıp bunu da doğruucaaa anneme götüreceğimmm :p :))) Çay makineme de uyması açısından beyazını tercih ettim ben.  Benim gibi görünüş kaygınız yoksa sadece işlevine bakıyorsanız kesinlikle ikilisini tercih edin gerçekten su haznesi olduğu için çok çok daha fazla kullanışlı. Tekli olanın daha iyi kahve yaptığını iddia eden bir grup var ki bence onlara kulak asmayın çünkü tatları gerçekten aynı. Hiç bir farkı yok. 




Kahve makinelerinden gidiyorken unutmadan hemen yazmam gereken bir kahve makinesi daha var ki Nestle Nescafe Dolce Gusto ! Kendisi uzay mekiği görünümlü bir lezzet makinesi :) 
Bunu kendi evime almadım tabiki de, vallahi Samet evden kovacak beni bir mutfak eşyası daha alırsam ama almayı da düşünmedim değil tabi :))
Anladığınız üzere aşırı kahve sever bir aileyiz, ablamla kendi evlerimizde olan kahve makinelerimiz dışında bir de anne-baba evine bir tane alalım dedik ve tabiki de ben hemen küçük bir araştırma yapıp görsel olarak gözüme en hoş gözükeni attım sepete ;) 
Aynı anda 8 çeşit falan kahve yapabiliyor, thai chai latte,caramel latte,esspresso,americano gibi bir sürü sıcak çeşidi var hatta ice latte bile yapıyor. Ve kahve lezzetleri gerçekten çok iyi. Özellikle caramel latte benim favorim:) Şayet sizde çok pahalı olmayan ama çeşit çeşit kahve yapabilen bir kahve makinesi arıyorsanız bu doğru tercih olacaktır. 
Bana göre tek handikapı şu; seni markaya bağımlı hale getiriyor. Kapsüllerini satın alma zorunluluğu var. Ee tabi kahvesi o kadar güzel olunca çok da ucuz olmayan kapsüllerini alırken amaaan bişey olmazzz deyiveriyorsunuz :)
Bu arada ben bi kampanyadan faydalanıp çok sevdiğim sık sık alışveriş yaptığım www.hepsiburada.com'dan satın aldım. Makineyle beraber hediye edilen kapsülleri deneyip hangilerini beğenirseniz direkt onları satın alırsınız. Ama bizim gibi kalabalık ve geniş damak tadına sahip bir aileyseniz hepsini alın derim ;)
Aa bu arada makineyi alırken kapsül tutucuyu hediye veriyorlar istemeyi unutmayın sakın :) 










30 Ocak 2015 Cuma

Sevgilier Günü Hediyesi

Facebook'tan çok tatlı bir msg aldım, cevapladıktan sonra hemen bu konuyu buraya taşımak istedim.

Sevgililer gününe sayılı günler kala herkesin aklında aynı soru var ;
Sevgilime ne alacağım?
En güzel sevgililer günü hediyesi nasıl olmalı?

Bu soru cümleleri sevgililer günü arifesinde çoğalsa da aslında hep var. Sevgililer günü biter, evlilik-çıkma yıldönümleri başlar o biter doğum günleri başlar bu hep böyle devam eder :)

Yıldönümleri ve doğumgünlerinde eşimize/sevgilimize ne alabiliriz,ne yapabiliriz? 
İlk yıllarında üzerinde daha çok durulduğu görülse de evlilik yıldönümleri ve doğum günlerini asla atlamamalıyız. Bence erkekler bu konuda bayanlara göre daha şanslılar çünkü bayanların zaten her daim istekleri var.Sadece özel günlere yakın zamanlarda kulaklarını açsalar bile eşlerinin ne istediğini kolayca öğrenebilir erkekler. Yaklaşan günlerde biraz daha fazla isteklerimizi söyleriz :) Biz hepsini söyleyelim de eşlerimiz ne kadarını alırsa ahahha :) . Ama kadınlar için durum her zaman böyle değildir. Erkeklerin sürekli istedikleri birşey olmaz olursa da gider kendileri alır.  Bu yüzden biz ekstra dikkatli olmalıyız. Özenle seçmeliyiz alacağımız hediyeyi. Bir de alınan hediyeler genelde eşlerin verdiği paralarla ya da ödediği kredi kartlarıyla alındığı için bu yüzden de erkekler hediye istemez duruma gelir :)) aynı şekilde babalar da öyledir. Yıllardır babam bana hediye almayın lütfen diye yalvarıyor adeta :) ama biz ısrarla almaya devam ediyoruz tabiki.

Şimdi sevgililer günü arifesinde olduğumuz için şimdi ona yoğunlaşalım. Bence en güzel hediye hakları sevgililer günüyle doldurulmamalı. O kadar parlak ve güzel fikirler var ki bunlar yıldönümlerinde ya da doğum günlerinde kullanmak daha mantıklı olacaktır diye düşünüyorum.
Ben hediye alternatiflerini kendimce sıralayacağım,siz hangi özel gününüzde yapmak istediğinize karar verirsiniz.

Eğer vakit sıkıntınız yoksa bir defter hazırlayabilirsiniz. Her ay dönümünüzde yazılmış bir sayfa not, aralara serpiştirilmiş güzel anılarla dolu fotoğraflarla dolu bir defter/albüm sevgilinizi çok mutlu edecektir. Uğraşmayı seviyorsanız bu kalın bir defterin tamamını doldurabilir ama ben çok uğraşmak istemiyorum ya da o kadar uzun olmasına gerek yok diyorsanız da 12 sayfa yazı + fotoğraflarla 20-25 sayflalık bir şey de hazırlayabilirsiniz. Mühim olan niyet :)
Bu sadece bayanların yapacağı bir hediye değil elbette, erkekler de gayet yapabilirler. Aman demeyin ben yapan gördüm :)
Eğer bunu hazırlamaya vaktiniz yoksa şayet internette bu defterleri/albümleri yapan siteler var. Fotoğrafları ve yazıları gönderiyorsunuz onlar sizin için hepsini bir bütün haline getiriyorlar.

Bu defter olayını kendinizce abartıp çok daha uç noktalara taşımak isterseniz beraber yediğiniz yemeklerin fişleri, sinema biletleri, alınmış hediye değişim kartları hatta size aldığı şekerin jelatinini bile saklayıp bu albüme ekleyebilirsiniz.
Yok artık şeker çöpünü mü saklayacağım demeyin, benim yapmışlığım var :)

Sevgilinizle bir örnek tshirt veya sweatshirt yaptırabilirsiniz. Üzerinde sevdiğiniz çizgi film kahramanı, beğendiğiniz film artisleri, replikleri olabilir. Bu aralar instagramda görüyorum üzerine mrs & mr yazan tshirtleri. Onlarda da alabilirsiniz. Bir örnek giyinip fotoğraf çektirmek tatlı olacaktır.
Vaktiniz yoksa giyim değil de direkt aynı ayakkabıyı hatta bütçeniz biraz fazlaysa aynı saatin bayan-erkek versiyonunu satın alabilirsiniz.

Dijital ortamda hazırlayacağınız bir video ile sevgilinize beraber olmaya başladığınız ilk günden itibaren bir flashback yapabilirsiniz. Arka fona da duygusal bir müzik koydunuz mu gel de ağlama :)
Bunu evliyseniz evinizde değilseniz müsait olan bir evde gerçekleştirebilirsiniz fakat henüz ev olaylarına girmediyseniz İstanbul'da kişiye özel kapatılan sinema salonları mevcut, onlardan birini kiralayıp yemek eşliğinde romantik dakikalar geçirebilirsiniz.

Yine aynı zamanda internette hazırları bulunan satın alabileceğiniz sevgi kavanozları yapabilirsiniz. Ben kendim yapmak istiyorum derseniz de Paşabahçe'den bir kavanoz satın alıp, içerisine kalp şeklinde kestiğiniz kırmızı ve pembe kağıtları atacaksınız. Kağıtlara isterseniz 365 güne 1 temalı sözcükler yazabilir, isterseniz de sizin için önemli olan 5-10 önemli cümleyi ya da sevgi sözcüğünü yazabilirsiniz. Dilerseniz kavanozu da cam boyama ve kaplama yapan atölyelere yaptırabilirsiniz. Rüya Evim-Zeynep Hanım size bu konuda yardımcı olacaktır.

Sevgilinize bir kutu hazırlayabilirsiniz. Kutu fikri sıradandır muhtemelen ya yapmışsınızdır ya da yapıldığını duymuşsunuzdur ama her zaman sizin için özenle hazırlanmış bir şeyi açmak insana mutluluk verir. İstediğiniz boyda bir kutu satın alın. İçerisine gül yaprakları, ya da gramafon kağıdıyla kabartılar verebilirsiniz. Resminizin olduğu bir çerçeve, minik ayıcık, kutusu küçük olan hediyeniz küpe mesela, sevdiği çikolatalar, pembe pembe harıbolar, baş harflerinizin olduğu kurabiyler ve aklınıza daha ne geliyorsa kutuya koyabilirsiniz. Etrafını da irice bir kurdelayla geçirdiniz mi tamamdır :) Bunu ben beceremem derseniz eğer bunu da yapan yerler var. İnternetten araştırabilirsiniz. İnstagram'da da yapyapistir bu işleri güzel yapmakta.

Eğer bu yazıyı okuyan bir erkekse sevdiğine iç çamaşırı alabilir. Sevgililer günü hediyesi için başı çeken alternatiflerdendir ve her zaman mutlu edicidir.

Evliyseniz evi süsleyip, yemek hazırlayabilirsiniz. Bir kez de siz eşinize yemek hazırlayın, romantik olmaz mı ? :) . Yatak odasına kadar gül yapraklarıyla süslediğiniz evi, hazırladığınız romantik sofrayla taçlandırabilirsiniz. Sofranıza yukarıda asılı kalan balonlardan da eklemeyi unutmayın.
Ama o gülleri temizlemek sonrasında zor olur diyorsanız aynı havayı yüzlerce minik kırmıızı balonla da verebilirsiniz. Gecesine de sevgilinizin hiç izlemediği bir filmi izleyip, romantik dakikalar geçirebilirsiniz.
Evli değilseniz İstanbul'da günübirlik kiralanan lüks apartmanlar mevcut, onlara göz atabilirsiniz. Mesela İstanbul'un bir çok yerinde bulunan House Cafe Apartlara bakabilirsiniz. Nişantası, Tünel, Cihangir de mevcutlar.

Haftasonu kaçamakları da başarılı tercihlerden olacaktır. Zaman sıkıntısı olduğundan daha yakın yerler tercih edilir. Yurtdışı olarak Avrupa ya da Balkanlar, yurtiçi olarak Sapanca(Güral Sapanca SPA Hotel), Ağva(Bungalov Otel) tercih edilebilir. Avrupa'da ya da Türkiye'de kayak tatili yapabilirsiniz. Dağ evinde geçirecek vakit oldukça eğleneceli olacaktır.

Eğer bütün bu fikirleri beğenmediyseniz bana göre daha sıradan olan bir sürü alternatifin olduğu internet sitelerine bakabilirsiniz. Kişiye özel bardak, ev tekstil ürünleri, puzzle, çakmak hatta halının da olduğu www.hediyedenizi.com adresine göz atabilirsiniz.

Bunların yanı sıra sevgilinizin uzun zamandır istediği çantayı ve ya ayakkabıyı satın almak belki de bunlardan çok daha fazla mutlu edecektir, kim bilir :)

Hepsi çok güzel ama ben sadece bir hediye alıp vermek istiyorum diyorsanız erkek için parfüm, ayakkabı, palto, mont, gömlek, ceket, ayakkabı, şapka, saat ve tabiki de erkek hediyelerinin başını çeken cüzdanı da satın alabilirsiniz.



Benim aklıma gelenler şimdilik bu kadar, eminim ki az ya da çok katkısı olmuştur. Umarım içinize sinen sevgilinizi çok mutlu edecek bir hediye seçersiniz.


Siz bana istediğiniz zaman
smdbeg08@hotmail.com
adresinden ulaşabilirsiniz.


Yeni fikirlerinizi ve yaptıklarınızı yorum ya da mail olarak atabilirsiniz.
Merak ederim :)



27 Ocak 2015 Salı

Dış Çekim

Siz de benim gibi gelnliği düğün gününden önce giymek istemeyenlerdenseniz hemen sıyrılın o fikirinizden, hemen hemen:) . Uğursuzluk getireceğini düşündüm, sanki gelinlik eskiyecekmiş gibi geliyordu ama eskidenmiş hep onlar. Yok damat gelini nikahtan önce görürse uğursuzluk getirirmiş falan. O zamanlar görücü usulüyle evlenildiğinden belki de damat gelinin duvağını ilk defa nikah masasında açtığından, ee haliye nikahtan önce gelini görmek işleri bozmasın diye, uğursuzluk getirir demişler :))

Bizim gelin onca karşı fikre rağmen fotoğraf çekimini düğünden önce yaptı. Yapana kadar aynı fikirde değildim ama özellikle fotoğraflar geldikten sonra iyi ki yapmışşınız dedim. Harika fotoğraflar çıktı ortaya, buyrun bakalımmm :))



Çekim yerimiz Kilyos Solar Beach. Fotoğraf çekimi için bir miktar giriş parası alıyorlar. Sonra istediğin kadar sahili kullanabiliyorsun. Ben hiç ücret ödemek istemiyorum diyorsanız sağa ve sola doğru ilerlediğinizde başka fotoğraf çekimi için alanlar var, onlar az daha dar o kadar. Tercih sizin.



Şimdilerde buna trash day deniyor. Genelde düğünden sonra gelinliği mahvetmek adına sahilde gerçekleşen bu çekimler gelinliklere doymak için ideal bir planlama. Eşinizi ikna edebilirseniz tabi :)



Dış çekimlerinize renk katması açısında siz de bir klaket edinebilirsiniz. Üzerine istediğiniz renk tebeşirle, dilediğiniz yazıyı yazmak size kalmış. Ben bunu gittigidiyor üzerinden satın aldım. Yalnız dikkat; paketin içerisinden tebeşir çıkmıyor, onu da kırtasiyeden temin ettik :)


Kendisi aslında bir araba süsü, düğün arabalarının önünde fotoğraf çekinirken kullanmak için satın aldım ama almışken burada da kullanmak güzel olur diye düşündüm :) 
İstinye Park'taki parti malzemeleri satan mağazadan aldım. Capacity'de de şubesi var. Eğer ikisine de gidip bulamadıysanız internet adresleri de var oradan da sipariş edebilirsiniz. 




Gelinlik kumaşı gereği çok leke tutmadı. Bu yüzden kuru temizlemeye vermedik. Eve geldikten sonra  hafif temizledik. Ama bu gelinliğin sade olmasının avantajı, şayet gelinliğiniz dantelli ise bu tip bi çekim düğün öncesi risk olur diye düşünüyorum.


Konuşma balonları artık her yerden kolayca bulunabiliyor. Ben hazır olanları değil de konsepte uygun, özel tasarım olanları tercih etmekten yanayım bu yüzden tek adresim Renkli Yansımalar/Berrak Hanım. Biz bunları evde yapmış olduğumuz nişanda kullanmıştık. Misafirlerimizin isminin yazılı olduğu bu eğlenceli konuşma balonları baya sevilmişti. Bunu da çekim için yanımda renk katması için yanımda götürdüm. 


Dış çekim yapılıyorsa bence bu harfler olmazsa olmazlardan  :)
İnstagramda artık bir çok hesap bunları yapıyor. Daha önce harfimoya yaptırmıştım, bu sefer de ahsapdecor isimli hesaba yaptırdım. İkisinin de fiyatları ve teslim şekilleri aynı. Hangisi zaman olarak daha uygunsa ona yaptırabilirsiniz. Zira çok yoğunlar.
Bu harfleri daha sonradan napıcaz diye de düşünmeyin, duvarınıza çerçevelerle bir kombinasyon yapıp güzelce değerlendirebilirsiniz. Biz öyle yaptık ;)



Yanımızda götürdüğümüz gelin damat kadehleri fotoğraf çekimlerimize renk kattı. İçecekler gelinliğe dökülecek diye bu karelerin hemen geçmesi için dua ettim. Öyle ki mola verdiğimizde ablama yalnızca renksiz gazoz içebilirsin dedim. Fantaymış,Coca-Cola'ymış unut dedim sana bugün sadece Fruko :)


Bu fotoğraf çekimleri için yaptırmış olduğum taç çekim bütününe çok uydu bence :) Sarı saçlı olması dolayısıyla bu renkler ona çok yakıştı. Siyah saçlılar içinse beyaz renklileri daha uygun bir alternatif olacaktır. Bu tacı da internetten satın aldım. 



Bence günü bütünleyen en şeker şey atlar oldu. Ben şahsen atla olan bu fotoğraflara ba-yıl-dım :)



Atların sahibi kendine yalnız kovboy lakabını takmış şeker mi şeker Trakyalı bir amca. Kendisi o kadar tatlı ki.. Atlar için de şuanda hatırlayamıyorum ama bir miktar para ödemek üzere anlaştıktan sonra çekime başladık. İster bir, ister iki at kiralayabiliyorsunuz. Atlar çok uysal hiç korkmayın :)



Gelinlikle yere yattığı bu anlar benim kendimi yediğim kareler oldu. Ben nasıl stresli ve gerginsem o da o kadar rahattı. Gelinlik pislenecek birşeyler olacak diye çok korktum lakin o içinden nasıl geliyorsa öyle yaptı :)


Çekimlere çok kalabalık gitmemenizde fayda var çünkü o günün tadını yalnızca gelin ve damat çıkarıyor. Geriye kalanlar eşyaları toplamak, çekim objelerini ayarlamak ve terlemekle meşgul oluyor :)



Tam çekim bitti eve gidiyoruz arabalara binicez derken bir minibüs dolusu arap turist geldi. Gelini görür görmez yanına koştular, şarkılar söyleyip, dans ettiler. Sinemle tek tek hepsi fotoğraf çekildi. Kendi kültürlerine göre gelin görmek ve gelinle fotoğraf çekilmek şans getirirmiş. Bu yüzden epey bir eğlence yaşandı. Normal şartlarda böyle durumlara inanılmaz sinirlenen ablam fotoğraflarnın çekimesinden çok keyif aldı. 
Yalnız kovboy da benden ata binmemi rica etti, kendine müşteri toplamak için :) 
Oldukça neşeli bir çekim oldu anlayacağınız :)




Bana istediğiniz zaman
smdbeg08@hotmail.com 
adresinden ulaşabilirsiniz.

Öperim çok :)