Evet işte burdayım:)
Herkes sabırsızlıkla ablamın kına ve düğün ayrıntılarını bekliyormuş,duydukça gördükçe çok çok mutlu oluyorum. Sevgiyle takip eden, etmiyorum deyip sıkı sıkı takip eden herkese çoook teşekkür ederim, çok çok :)
Kına fotoğraflarımız tabiki de ablamın ihmalleri yüzünden elimize geç ulaştı, ben de hemen gelir gelmez paylaşıyorum.
Kına gecemizin bütün organizasyonu bana ait:)
Ben yaparken çok eğlendim, sonunda da çok içime sindi.Ablam dahil herkes de çok beğendi, umarım siz de beğenirsiniz...
Misafirlerimizi bu yaptırmış olduğumuz dev karşılama panosuyla karşıladık. Kına gecesi yaptığımız yer iki üç organizasyona müsait ve merdivenli bir yer olduğu için bu karşılama panosu konuklarımızın yeri rahat bulmasına yardımcı oldu. Kına gecesi başladıktan sonra da fotoğraf çekimi için salonun içine aldık.
Kına gecesinde kendi kınamda olduğu gibi Kına Organizasyonu'yla çalıştık. Erol Bey'le daha önceden olan iş ilişkimiz dolayısıyla yine süper bir iş çıkardı. Bence kına gecelerini artık sıradan olmamalı, eğlencenin dibine vurulduğu bir gece olmalı, bu amaçla yola çıktım ve Erol Bey de yüzümü yine kara çıkarmadı.
Erol Yıldırım
0533 6669658
www.kinaorganizasyon.com.tr
Kına gecemizde çok fazla hediyelik dağıttığımız için konuklarımıza rahat taşıyabilmeleri adına üzerinde konseptimize uygun stickerler olan paketler dağıttık.
Dilek ağacı Erol Bey'in klasiğidir. Davetliler masanın üzerinde bulunan kartlara iyi dileklerini yazıp ağaca asar.Biz de gecenin sonunda yazılan kartları toplayıp kah güldük kah ağladık. Ablamla beraber açtık eve gelince kartları özellikle küçük halamın yazdığı yazı hepimizin gözyaşlarını tutamamasına neden oldu.
4-5 farklı modelden oluşan kınamız Didosh Tasarım
At arabasının içindeki kuruyemişlerimizi kayınvalide getirdi
Mini lokumluklarımızın içerisine bulunan lokumlar da Harikalar Atölyesi Meryem Hanım'ın elinden çıktılar.
Darbukadan çalmadan gelin mi olunurmuş canım :))
Evli kuzenler olarak resim çekilmey de ihmal etmemişiz o telaşta :)
Biz çocukluğumuzdan beri hiç ayrılmamış 5 kuzeniz.. Allah ayrılık göstermesin. Kardeşin yeri tabiki de her zaman apayrıdır ama kuzen de bambaşka... Bu resimde diğer ikisi yok, hatta bi tanesi biraz delidir bıraktı gitti bizi taaa Fransalaraaa ama olsun kalpler bir. Ne olursa olsun her zaman dik durabilmeyi nasip etsin Allah'ım bize.
Bir baldız olarak erkek tarafını çok yakından tanımıyorum, isim hafızam da kuvvetli olmadığı için çoğu kişinin ismini bilmiyorum. Bu fıstığınkini de bilmiyorum ama aklıma çok net kazınan kişiliklerden kendisi. Annemle favorimiz diyebilirim hatta :) . Bir kere çok cana yakın, sıcak, tatlı, şeker bir kız. Her şeyden öte bir oynuyorr bir oynuyor. Her oyun da oynanır mı arkadaş dedirtiyorr adama :)
Eksiğiz eksikkk :( neyse ki düğünde tamamlandıkkk.
Annesi ve kızları :)
Bilmiyorum benim ablam diye mi bana böyle geliyor ama dünyanın en güzel kızı sanki. Gerçek hayatta benim ablamdan daha paspalını göremezsiniz o kadar özensizdir. Belki de onu sürekli bakımlı görmeye alışık olmadığım için makyajın en en çok yakışan insanlardan biri olduğunu düşünüyorum. Bence haksız değilim hani :))
Tanıştırayım, bu mavili güzellik bizim gelinimiz... Halamın oğluyla evlenecekler. Kendisi Mısır'lı ve çocuk doktoru.Yakında düğünleri var.Gelinimiz o kadar güzel göbek atıyor ki şaşırıveriyorsunuz. Biz yoksunuz ailecek bu gibi güdülerden:) ablam da benden:) ama o kadar güzel oynadılar ki karşılıklıı...
Bu resimdeki tonton benim babaneyim. Tam bir dünya tatlısıdır. Tanıyan herkes çok sever. Öyle ki benim bütün arkadaşlarım onu gördüğünde babaneyyy diye gidip sarılır. Normalde resimlere bakarken hiç gülmez, Sin'in şansına burada gülerken yakalayabilmiş fotoğrafçımız..
Ablamın üzerinde değiştirdiği kıyafetlerden biri. Göçmen kızı olmak kolay değil tabii :) Bu üzerindeki kırmızı kaftanı Bayrampaşa'dan kiraladık. Kendi kına gecemde de bütün kıyafetleri oradan kiralamıştık. Göçmenler bilir zaten. İsteyenler için daha sonra ayrıntılı bilgi de verebilirim.
Zuhal Moda Evi
Kınayı ablam benim yakmamı istediği için ben yaktım. Hayatımda ilk defa birinin kınasını yaktığım için çok heyecanlıydım. Ablamın kınası yaktığım için de ayrıca çok gururluydum. Düşünsenize ileride çocuklarıma teyzenizin kınasını ben yaktım diye anlatabilicem...
.JPG)
Ablamdan önce kına tahtına ben oturdummmm :)
Salondan aa Begüm'ün orda ne işi var demeye başlamıştı. Bense kendi kınam olmasa da tahta oturmaktan çok mutluydum:) .
Erkek tarafının 'baldız oturtma' ya da 'baldız oturma' diye bir adeti varmış ki ben ilk defa duydum. Duyar duymaz çok sevdim. Kına yakılmadan önce baldıza gelinin kayınvalidesi tarafından takı takılırmış. Ben de nasibimi aldım tabiki hihi :))
.JPG)
Baldız oturma merasimimiz bittikten sonra tahtın asıl sahibi, gelin hanım tahtına oturdu.
Sıkı sıkıya kapanan elleri gelip kayınvalidesi bir güzel açtı :)
Sıra kına yakma faslına geldi.
Gelinin avuç içlerine, damadın da serçe parmağına kınayı yaktıktan sonra hepimiz derin bir nefes aldık.
.JPG)
Kına yakıldıktan sonra kayınvalidemiz testi kırdı. Bereket getirdiğine inanılan bu adetle kına yakma işlemini tamamlamış olduk. İçerisinden çıkanlar da davetliler tarafından uğur getireceğine inanıldığı üzre toplandı.
.JPG)
Ablamın bu üzerindeki kaftanı Kına Organizasyonu tarafından getirilen kaftandı. Kına yakılırken bunu giydi. Ben ne kadar pembe seversem ablam da o kadar mor sever olduğu için kaftanını da mor seçti :)
.JPG)
Her insanın bir çatlak arkadaşı olmalı bence, benimki de Ezgi mesela. Kendisine ben lear diyorum ama ailem ona tatlı bütün sıfatları yakıştırabilir. Kendisini bugüne kadar sevmeyen görmedim. Babanemle aralarındaki ilişkiden bahsetmiyorum bile :))
Sin'inki de işte bu yukarıdaki güzellik, Nadire. Kendisi Japooon :)
Ve tabiki de kına gecelerinin vazgeçilmezleri maskeler :) Her taraf bi anda Kenan oluverdi :)
.JPG)
.JPG)
Kına yakılırken bekar kızlara yine organizasyon firmamız tarafından getirilmiş 11 adet kaftanı giydirdik. Başlarına da yaptırmış olduğumuz renkli taçlardan verdik.
Dansözsüz kına gecesi mi olurmuş ayool :)) Hepimizin yerine bir güzel döktürdü.
Tabiki de kıyafetinini rengi tesadüfe mor değildi :)
İşte bizim güzel ekibimiz..
Kuaförümüz ve makyözümüz düğünde de kınada da gece boyunca yanımızdan hiç ayrılmadı. Özellikle kına gecesinde ablam değişen kıyafetleriyle beraber saç aksesuarlarını da değiştirdi. Totalde 5 kere saç aksesuarları değişti. Bunlar değişirken saçının bozulmaması gerekiyordu Gökhan da tam bu noktada devreye girdi. O kadar hızlıydı, saç yüzünden hiç bir aksamamız olmadı. Benim saçımın önüne kaç kez maşa yapıldığını hatırlamıyorum bile, ahh bu ince tel saçlaar ..
Deryuşa da hem benim hem de ablamın gelin makyajını yapmak nasip oldu. Bundan çok mutlu olduğunu dile getirdiği zaman böyle birşeye önem vermesi epey hoşuma gitmişti.
Sonuç olarak ikisine de çok teşekkür ediyoruz, hiç bir aksama olmadan bu iki gecede de güleryüzle yanımızda oldukları için.

Ve en sonunda da eğlence vaktine geçtiğimiz zaman misafirlerimize daha güzel eğlenebilmeleri ve renkli kareler yakalayabilmeleri için maskeler dağıttık. Rengarenk olan maskeleri konuklarımız kıyafetlerine uygun olarak aldı. Kesinlikle uygulayın derim :)
Tabiki erkekleri de unutmadık. Kına geceleri kadınlar arasında yapılır ama kadınların mekana gelebilmeleri tek başına zor olacağı için çoğu eşiyle veya oğluyla geliyor. Biz de hanımları getiren erkeklere salonun alt katındaki büyük bir masa ayarladık. 30 - 40 kişilik bu masa sadece 1.dereceden akrabalara söylendi fakat rezervasyonu bilhassa fazla yaptırdık ki dediğim gibi gelenler geri dönmek zorunda kalmasın. Kız tarafının ve erkek tarafının yakın akrabalarından oluşan bu grup biz yukarıda eğlenirken aşağıda o gün olan maçı izledi. Hepsinin gayet keyfi yerindeydi, fotoğraflardan anlaşılacağı gibi :). Damadımızı arkadaşları da yalnız bırakmadı.
Son olarak da kına gecemizi Tarabya Ted Spor Kulübü'nün içerisindeki Golden Chef Restaurant'ta yaptık. Belki bu yazıyı okursa diye Perihan Hanım'a çok teşekkür ediyorum. Bize her türlü kolaylığı sağlayıp, hiç bir isteğimizi geri çevirmedi. Fotoğraf ve dj 'den memnun kalmadığımız için adını vermeyeceğim.
Bana sormak ya da söylemek istediğiniz ne olursa
smdbeg08@hotmail.com
mail atabilirsiniz. Hiç çekinmeden :)
Çok kısa bir süre sonra düğünü de koymayı planlıyorum.
Umarım beğenerek okursunuz.
Öpüyoorumm ...
Kınamız yakılırken genç kızlara kafamdaki bu renkli taçlardan dağıttık. Kına taçlarımız çok beğenildi. Gecenin sonunda kına tacı falan yoktu ortada :) .Lila, pembe, yeşil ve somon olmak üzere 4 renkten oluşuyordu. Bunlar da tabiki atelierofwonders Meryem Hanım'ın elinden çıktı :)
Bu resimdeki tonton benim babaneyim. Tam bir dünya tatlısıdır. Tanıyan herkes çok sever. Öyle ki benim bütün arkadaşlarım onu gördüğünde babaneyyy diye gidip sarılır. Normalde resimlere bakarken hiç gülmez, Sin'in şansına burada gülerken yakalayabilmiş fotoğrafçımız..
Ablamın üzerinde değiştirdiği kıyafetlerden biri. Göçmen kızı olmak kolay değil tabii :) Bu üzerindeki kırmızı kaftanı Bayrampaşa'dan kiraladık. Kendi kına gecemde de bütün kıyafetleri oradan kiralamıştık. Göçmenler bilir zaten. İsteyenler için daha sonra ayrıntılı bilgi de verebilirim.
Zuhal Moda Evi
Ablamın bu üzerindeki yine Zuhal Moda Evi'nde kiralanmıştır.
Üsküp yöresel kıyafetidir. Kıyafeti hakkıyla taşıdığını da düşünüyorum, çok yakışmamış mı? :)
Kınayı ablam benim yakmamı istediği için ben yaktım. Hayatımda ilk defa birinin kınasını yaktığım için çok heyecanlıydım. Ablamın kınası yaktığım için de ayrıca çok gururluydum. Düşünsenize ileride çocuklarıma teyzenizin kınasını ben yaktım diye anlatabilicem...
Ablamdan önce kına tahtına ben oturdummmm :)
Salondan aa Begüm'ün orda ne işi var demeye başlamıştı. Bense kendi kınam olmasa da tahta oturmaktan çok mutluydum:) .
Erkek tarafının 'baldız oturtma' ya da 'baldız oturma' diye bir adeti varmış ki ben ilk defa duydum. Duyar duymaz çok sevdim. Kına yakılmadan önce baldıza gelinin kayınvalidesi tarafından takı takılırmış. Ben de nasibimi aldım tabiki hihi :))
Baldız oturma merasimimiz bittikten sonra tahtın asıl sahibi, gelin hanım tahtına oturdu.
Ve damat kınayı basaaaar ...
Ellerini sıkı sıkı kapamamış sanki açmayacak gibi :)
Sıkı sıkıya kapanan elleri gelip kayınvalidesi bir güzel açtı :)
Sıra kına yakma faslına geldi.
Gelinin avuç içlerine, damadın da serçe parmağına kınayı yaktıktan sonra hepimiz derin bir nefes aldık.
Kına yakıldıktan sonra kayınvalidemiz testi kırdı. Bereket getirdiğine inanılan bu adetle kına yakma işlemini tamamlamış olduk. İçerisinden çıkanlar da davetliler tarafından uğur getireceğine inanıldığı üzre toplandı.
Ablamın bu üzerindeki kaftanı Kına Organizasyonu tarafından getirilen kaftandı. Kına yakılırken bunu giydi. Ben ne kadar pembe seversem ablam da o kadar mor sever olduğu için kaftanını da mor seçti :)
Her insanın bir çatlak arkadaşı olmalı bence, benimki de Ezgi mesela. Kendisine ben lear diyorum ama ailem ona tatlı bütün sıfatları yakıştırabilir. Kendisini bugüne kadar sevmeyen görmedim. Babanemle aralarındaki ilişkiden bahsetmiyorum bile :))
Sin'inki de işte bu yukarıdaki güzellik, Nadire. Kendisi Japooon :)
Tabiki de kıyafetinini rengi tesadüfe mor değildi :)
İşte bizim Gül Abla'mız. Göbek adı eğlence olabilir o derece. Bugüne kadar onu hiç mutsuz,üzgün görmedim. İlla ki oluyordur hepimiz insanız ama hiç yansıtmadığını düşünüyorum. O kadar delidoludur ki eğlence denince akla hemen o gelir. Onunlayken dibine kadar eğlenebilirsin. Dansöz olayı da onun eğlence mantalitesine tam oturduğu için ritüeli yerine getirmeden edememiş, bunu yaparken de kendine özgü hareketlerle yapmış dansözümüzü bile güldürmüş.
Davulsuz,zurnasız,halaysız kına gecesi mi olurmuş hiç hıııh :))
İşte bizim güzel ekibimiz..
Kuaförümüz ve makyözümüz düğünde de kınada da gece boyunca yanımızdan hiç ayrılmadı. Özellikle kına gecesinde ablam değişen kıyafetleriyle beraber saç aksesuarlarını da değiştirdi. Totalde 5 kere saç aksesuarları değişti. Bunlar değişirken saçının bozulmaması gerekiyordu Gökhan da tam bu noktada devreye girdi. O kadar hızlıydı, saç yüzünden hiç bir aksamamız olmadı. Benim saçımın önüne kaç kez maşa yapıldığını hatırlamıyorum bile, ahh bu ince tel saçlaar ..
Deryuşa da hem benim hem de ablamın gelin makyajını yapmak nasip oldu. Bundan çok mutlu olduğunu dile getirdiği zaman böyle birşeye önem vermesi epey hoşuma gitmişti.
Sonuç olarak ikisine de çok teşekkür ediyoruz, hiç bir aksama olmadan bu iki gecede de güleryüzle yanımızda oldukları için.

Ve en sonunda da eğlence vaktine geçtiğimiz zaman misafirlerimize daha güzel eğlenebilmeleri ve renkli kareler yakalayabilmeleri için maskeler dağıttık. Rengarenk olan maskeleri konuklarımız kıyafetlerine uygun olarak aldı. Kesinlikle uygulayın derim :)
Tabiki erkekleri de unutmadık. Kına geceleri kadınlar arasında yapılır ama kadınların mekana gelebilmeleri tek başına zor olacağı için çoğu eşiyle veya oğluyla geliyor. Biz de hanımları getiren erkeklere salonun alt katındaki büyük bir masa ayarladık. 30 - 40 kişilik bu masa sadece 1.dereceden akrabalara söylendi fakat rezervasyonu bilhassa fazla yaptırdık ki dediğim gibi gelenler geri dönmek zorunda kalmasın. Kız tarafının ve erkek tarafının yakın akrabalarından oluşan bu grup biz yukarıda eğlenirken aşağıda o gün olan maçı izledi. Hepsinin gayet keyfi yerindeydi, fotoğraflardan anlaşılacağı gibi :). Damadımızı arkadaşları da yalnız bırakmadı.
Son olarak da kına gecemizi Tarabya Ted Spor Kulübü'nün içerisindeki Golden Chef Restaurant'ta yaptık. Belki bu yazıyı okursa diye Perihan Hanım'a çok teşekkür ediyorum. Bize her türlü kolaylığı sağlayıp, hiç bir isteğimizi geri çevirmedi. Fotoğraf ve dj 'den memnun kalmadığımız için adını vermeyeceğim.
Bana sormak ya da söylemek istediğiniz ne olursa
smdbeg08@hotmail.com
mail atabilirsiniz. Hiç çekinmeden :)
Çok kısa bir süre sonra düğünü de koymayı planlıyorum.
Umarım beğenerek okursunuz.
Öpüyoorumm ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder